20 Şubat 2023 - Pazartesi

Algı ve Algıya Karşı Koymak

Müslüman neslin inşası için çabaladığını iddia eden camialar, “Algıyı” birincil tehdit görüp nesli bundan kurtarmanın yolunu aramalılar.

Yazar - Veysel Tepeli
Okuma Süresi: 3 dk.
Veysel Tepeli

Veysel Tepeli

veyseltepeli@hurmanset.com - 0322
Takip EtGoogle News

                                               

Duyu organlarımızın beynimize ilettikleri veriler sonucunda özellikle bilinçaltımızda oluşan şekle/etkiye algı diyoruz.

Bugün siyasi veya ekonomik amaçla algı operasyonları yapılıyor.

Küresel Egemenlerin kendi şeytani amaçları için uyguladıkları algı operasyonları var ki en tehlikelisi bunlar.

Algı operasyonları daha önceleri gazete, TV ve eğitim müfredatları üzerinden yapılırdı ve etkisi sınırlıydı.

Ama internetin ve teknolojinin gelişimiyle ağır bir toplum mühendisliği uygulanmaya başlandı.

TV platformlarında, en popüler dizilere/filmlere dikkatlice bakın:

Neredeyse tamamında alakasız filmlerde bile birkaç LGBT sahnesi görmeniz kaçınılmaz.

Bu birkaç sahneyle insanlarda LGBT duyguları mı oluşuyor?

Elbette oluşmuyor.

Zaten amaç da bu değil.

Amaç, anormali normal göstermektir.

Dikkat edin; 30-40 yaşını aşmış kişilere LGBT’den bahsettiğinizde sert tepki verdiğini göreceksiniz.

Ama 20-25 yaşını aşmamış kişilerin bir kısmının LGBT’yi bir hak gördüğünü; LGBT’ye karşı olanların bile pek fazla bir tepki vermediklerini görürsünüz.

Çünkü bu nesil, maruz kaldıkları algı operasyonları sonucu anormaller normal algılanır oldu.

Sürekli aynı TV’yi izleyen, aynı gazeteyi/yazarı okuyan insanların düşüncelerinin, bir süre sonra oradaki yayın doğrultusunda şekillendiğini görürsünüz.

Bir olay olduğunda, gazetelerin kime hizmet ettiğini biliyorsanız; ertesi gün ne manşet atacağını (üç aşağı beş yukarı) önceden bilirsiniz.

Farkındaysanız; bugün gençlerin büyük kısmı açlıktan ölse bile bir fabrikada uzun süre işçi olarak çalışmak istemiyor.

Çünkü yıllar boyunca izlediği dizilerde/filmlerde başrol oyuncusu yorulmadan, ter dökmeden lüks içinde yaşıyordu. Ne aklında ne de ruh dünyasında çalışmak olmuyor haliyle.

(Eğer İslami bir hassasiyeti yoksa) birçok vatandaşımıza “Arap” dediğinizde suratlarının ekşidiğini görürsünüz ama Avrupalı/Batılı dediğinizde aynı kişilerin gözlerinin ışıl ışıl parladığını görürsünüz.

Örnekler çok.

Özetle; bizler ve neslimiz sürekli algı operasyonlarına maruz kalıyoruz.

Algıdan kurtulmadıkça birilerinin güttüğü sürelerin bir ferdi olmamız kaçınılmazdır.

Algıdan kurtulmak için uyanık ve bilinçli olmak gerekir.

Müslüman neslin inşası için çabaladığını iddia eden camialar, “Algıyı” birincil tehdit görüp nesli bundan kurtarmanın yolunu aramalılar.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.